Avrupa Birleşik Patent Mahkemeleri (UPC)’nin İş Yükü
Yayımlanan İstatistikler Üzerine Bir Değerlendirme: Avrupa Birleşik Patent Mahkemeleri (UPC)’nin İş Yükü 2023-2025
Yayınlanan raporda, 2023 Haziran ayında faaliyete başlayan Avrupa Birleşik Patent Mahkemeleri (UPC)’nin 2025 Şubat sonuna kadar kaydettiği dosya sayıları ve dava türlerine ilişkin istatistikler dikkat çekiyor. Bu yazıda, yayımlanan veriler ışığında mahkeme iş yükünün dağılımını, dava türlerini ve dil kullanımındaki eğilimleri analiz ediyoruz.
Rapor, Birinci Derece Mahkemesi’nin toplamda 752 dava aldığına işaret ediyor. Yayınlanan istatistikler, davaların türleri ve dağılımları hakkında önemli bilgiler sunuyor:
• İhlal Davaları ve Karşı İddialar:
Rapor, 270 ihlal davasının farklı yerel ve bölgesel merkezlerde görüldüğünü ortaya koyuyor. Özellikle Munich (90 dava), Düsseldorf (58 dava), Mannheim (39 dava) ve Hamburg (21 dava) gibi merkezlerde yoğunluk gözlemlenirken, diğer Avrupa şehirlerinde de çeşitli dava sayıları raporlanmış. Yayınlanan rakamlara göre, her bir davada ayrı ayrı yapılan 271 karşı iddia (iptal talebi) verisi, rakamların şişmiş algılanmasına neden olabiliyor. Bu durum, davalının ayrı ayrı iptal talepleri vermesiyle açıklanıyor.
• Tedbir ve Bağımsız İptal Davaları:
Toplamda 74 tedbir, delil koruma, inceleme veya varlık dondurma başvurusu yapıldığı, ayrıca 56 iptal davasının bulunduğu bildiriliyor. Özellikle Paris merkezindeki 41 iptal davası, bölgesel farklılıkların altını çiziyor.
Temyiz aşamasında, yayımlanan istatistikler farklı mevzuat maddeleri çerçevesinde kaydedilen başvuruları detaylandırıyor:
• Mevzuat Kapsamındaki Başvurular:
Rapor, RoP220.1 (a veya b bendi) kapsamında 48, RoP220.1 c bendi kapsamında 36, RoP220.2 kapsamında 71 ve RoP221 kapsamında 3 başvurunun bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu veriler, temyiz süreçlerinin çeşitliliğine işaret ederken, aynı zamanda hangi maddelerin daha yoğun kullanıldığını göstermesi bakımından da değerlendirilebilir.
• Diğer Süreç İşlemleri:
Ek olarak, Temyiz Mahkemesi 15 takdir yetkisi incelemesi talebi, 18 askıya alma etkisi başvurusu ve 25 temyiz başvurusunun hızlandırılması başvurusu almıştır. RoP245 kapsamında 3 yeniden değerlendirme başvurusunun bulunması ise yargı süreçlerine dair önemli bir veri olarak yorumlanabilir.
Yayınlanan istatistiklerde, Birinci Derece Mahkemesi’nde işlemlerde kullanılan dillerin dağılımı da dikkat çekici:
• İngilizce ve Almanca Dağılımı:
İstatistikler, işlemlerin %54’ünü İngilizce’nin oluşturduğunu, %38’ini ise Almanca’nın karşıladığını gösteriyor. Bu dağılım, uluslararası işlemlerde İngilizce’nin baskınlığını, yerel ve bölgesel işlemlerde ise Almanca’nın önemli bir yer tuttuğunu ortaya koyuyor.
Yayımlanmış istatistikler, 2023’te başlayan mahkeme faaliyetlerinin 2025’e kadar geçen sürede ne denli yoğunlaştığını ve dava türlerinin ne kadar çeşitlilik gösterdiğini ortaya koyuyor. Hem Birinci Derece hem de Temyiz Mahkemesi süreçlerindeki başvuru ve dava sayıları, bölgesel farklılıklar ve dil kullanımındaki tercihler, yargı sistemimizin işleyişine dair değerli ipuçları veriyor. Bu veriler, gelecekteki düzenlemeler, kaynak planlaması ve yargı sürecinin etkinliğinin artırılması açısından önemli birer değerlendirme noktası olarak öne çıkıyor.